![Y I R C A Z E Y T İ N Ş E N L İ Ğ İ: Z E Y T İ N M Ü C A D E L E S İ N İ N 1 0. Y I L I N D A](https://www.gazetebergama.com.tr/wp-content/uploads/2024/10/WhatsApp-Image-2024-10-03-at-11.19.47-790x420.jpeg)
Y I R C A Z E Y T İ N Ş E N L İ Ğ İ: Z E Y T İ N M Ü C A D E L E S İ N İ N 1 0. Y I L I N D A
Zeytinimi Kesme!
2014 yılında Soma Yırca’da gündelik hayat birden değişmiş, Soma’nın kömür ekonomisini daha da büyütüp kalan hayat kırıntılarını da yok etmek isteyenler, Yırcalıların zeytinliklerinin üzerine, bir termik santral daha yapmak istemişti. Kömür santralini değil zeytinlerini isteyen Yırcalılar, “zeytinimi kesme” serzenişi etrafında buluşarak bir mücadele başlatmışlardı.
Yırcalıların zeytinlikleri, mega projelerde, yerel halkın hukuki dayanaklarını yok etmek üzere kullanılan “üstün kamu yararı” gerekçe gösterilerek, termik santral yapılmak üzere, normalde yalnızca savaş şartları gibi çok özel durumlarda kullanılan bir kamulaştırma biçimi olan “acele kamulaştırma” kararıyla şirket eline geçmişti. Tamamen hukuksuz ve demokrasiyi hiçe sayan bir biçimde, Yırcalılara hiç sormadan, selam dahi vermeden…
Yırcalılar mücadelelerini, “acele kamulaştırmanın” iptaline yönelik dava açarak hukuki zemine taşımıştı. Fakat termikçi şirket dava sonucunu beklemeden zeytinleri kesmeye başlamıştı. Bunun üzerine Yırcalılar zeytinlerinin kesilmesini önlemek için tarlalarının yanı başında zeytin nöbetleri tutmuşlardı. Tarlalarının yanı başında diyoruz, zira şirket tarlaların çevresine yine savaş şartlarında görülen çift sıra jiletli teller örmüş ve köylülerin kendi tarlalarına girmesine dahi izin vermemişti. 2014 Eylül ayında başlayan zeytin nöbetleri, termikçi şirketin, her fırsatta tarlalara girerek zeytin ağaçlarını kesmesi ve hemen ardından köylülerin kesimleri durdurması süreciyle devam etti. Bi kaybedildi, bi kazanıldı; bazı zamanlar hüzün çöktü Yırcalı’ya, bazı zamanlar zeytinleri kurtarmanın sevinci aldı hüznün yerini. Ta ki 7 Kasım 2014’te, sabahın ilk ışıklarına dek.
Aynı sabahın gecesinde, jandarma ısrarlarıyla ve “Zeytinlerinizi biz koruyacağız” sözü ve telkinleriyle ilk defa Yırcalılar zeytin nöbetlerini bırakmış ve köylerine dönmüşlerdi. Uykularının orta yerinde, kesimcilerin iş makineleriyle zeytinlerini biçmelerinin sesiyle uyandılar o gün. Yetişmeye çalışsalar da iş işten geçmişti. Aylarca sabırla sürdürdükleri zeytin nöbetlerinin sonunda, bir şirket, iş makineleriyle, yılların emeğini yerle bir etti:
“Daha köydeyken, zeytinlerin çatırtısını duyduk; o an o zeytinler çatırtısı… O ağaçlar yıkılırken insan gibi ağladı, insan gibi… Çiğerlerimiz paralandı zeytinler yıkılırken. Keşke gelmeyeydim de görmeyeydim; hafızamdan silinmedi daha hala. Uyuyorum uyanıyorum gece, zeytinlerin çatırtısını duyuyorum.”
Emine Sezer’in anlattığı gibi hafızalardan asla silinmeyecek bir gün. Belki köye birden çökmüştü hüzün ama aynı günün öğleden sonrasında, Danıştay, Yırcalıların davasını karara bağladı ve termik santral projesini iptal etti. Yine birden hava değişmişti köyde ve hüznün yerini topraklarını geri kazanmanın, köyde hayatı korumanın sevinci alıvermişti. Hukuken haklılığını ispat etmenin gururu da cabası…
Yırcalılar hiç yılmadılar ve kesilen zeytinlerin yerine yenilerini, hemen 1 yıl sonra, bir zeytin şenliği düzenleyerek diktiler. “Termikçi şirkete inat, yaşasın hayat” diyerek bir araya geldiler ve yaşamlarını savundular. İşte yeniden diktikleri o zeytinler, artık büyüdüler.
Şimdi de zeytin mücadelelerinin 10. yılında, herkesi Yırca’ya davet ediyorlar. Zeytinleri yeniden büyütmenin neşesiyle bir şenlik düzenliyorlar. Üstelik köyde bu kez zeytinleri kurtarma telaşı yok, gerginlik hiç yok; şenlik var!
Şenlikte, Yırca Köyü Derneği ve Sosyal Haklar Derneği Soma Temsilciğinin emeği ve Manisa
Büyükşehir Belediyesi ile Soma Belediyesi’nin desteğiyle, Yırca zeytin mücadelesinin anıları anlatılacak ve ekoloji hareketinin durumu konuşulacak. Bu şenlikli günde bir arada olmak umuduyla…
Yırca Zeytin Şenliği 2024,
12 Ekimde, Yırca Köyünde.